6 Haziran 2012 Çarşamba

Başlamadı mı....?

"Millions long for immortality who don't know what to do with themselves on a rainy Sunday afternoon./ Yağmurlu bir pazar günü öğleden sonra ne yapacaklarını bilmeyen milyonlar, bir de ölümsüzlük isterler," demiş Susan Ertz.
"With themselves" ifadesini atlamış çeviren. Çok gerekli mi bilmiyorum ama sorun kendinle ne yapacağını bilmemek. Bunu bilmemek için de ne yağmurun yağması; ne öğleden sonra olması ne de o öğleden sonranın Pazara denk gelmesi gerekiyor. Ölümlülük de zaten o bilmemeye eşdeğer değil midir? Öyle yoruldum ki "değil mi?" ile biten cümlelerimden.
Bu akşam eve gittiğimde "ben" olacak yalnızca. Evde tek başına olduğum yazların ilk akşamını yaşayacağım. Dolayısıyla, "benle" ne yapacağım konusunda biraz düşünmem lazım. Bunu yapabileceğim iki saat olacak elimde; E-5 trafiği - bu kez- bana zaman kazandıracak. Yukarıda alıntıladığım cümleyi içeren kitaba devam edeceğim bu iki saatte, o kitap yeniden beni bir noktadan diğerine taşıyacak. Düşünceden-düşünceye akarken, E-5 trafiği aksi bir şekilde "duracak". Ama benim kazanacağım ne çok şey var akmayan o yolda.
Okuduğum kitabı geçen gün birlikte çalıştığım genç bir arkadaşım verdi. Final günüydü sanırım; ben stres içinde kulaç atmaya çalışıyordum. Boğulmamak için. Kimseye de imdat çağrısı yapmamıştım ama G., ben "koridorda ne okusam acaba" diye kendi kendime söylenirken; daha doğrusu "kendi kendime" söylendiğimi sanırken, "Hocam, sizi mutlu edecek bir kitap var bende; onu okumak ister misiniz," dedi. G. gözlemciymiş-yeni yeni tanıyoruz birbirimizi ama kocaman mavi gözleri boşuna kocaman değilmiş:)
O günüm bu kitabı okuyarak geçti, sonraki günlerim de.. ve bugün o kitap bitecek biliyorum-yolda bitecek.
..
Anahtarla, kapılarını açacağım. Önce apartman kapısı; sonra dairemizin kapısına ulaşmaya engel demir parmaklıklı dış kapı; ve en sonra dairemizin kapısını. Yağmur yağacak diyorlar. Ben kendimle ne yapacağımı biliyor olacağım- başladığında yağmur. Başlarsa yağmur. Başlasın yağmur. Başlamalı yağmur....
Ölümsüzlük de istemiyorum... Başlamadı mı-hala- yağmur?

4 yorum:

Kızıl dedi ki...

nasıl özlemişim bu kelimelerin senden dökülüşünü. tarzın, tarz yaratmış yine.

Karōshi dedi ki...

:) merak etme kesilir gene sözcükler içimde sütün kesilmesi misali:) yoksa yoğurt muydu:)

Kızıl dedi ki...

içindeki yoğurtsa yoğurtdur. ama mandıralık yapmayalı çok olmadı mı? ki ben zaten çok yapmamıştım.

Karōshi dedi ki...

sanırım son söylediğini anlamadım:) ama bak "ben" anlamadım:) neyse...