26 Haziran 2012 Salı

OTOBÜS

Bazen tek bir cümle yetiyor: "Otobüsler gitmeli." Böyle bir cümlenin içinde, gitme ihtimali vardır. O otobüsün içinde gidebilme ihtimali de. O zaman bu olasılığı ne yapmalı? Ne yapmalı gitmeleri? Gitmek gitmek diye yazılanlar var, gitmek şöyledir, gitmek yok "şöyle" değildir böyledir. "Böyle" de değildir, öyledir. Herkesin (blog aleminin minimalde) hayali gitmek. Kimse gelmeyi istemiyor; herkes gitmek istiyor. Gelmeyi de istesen gitmeyi de "kalıyorsun". Ben gitsem mesela... gene ben olurum. O yüzden kalıyorum. Geleyim mi demiyorum kimseye?*
*Hiç demedim.
"Sen gel.." dedim çokça.
Ama biri çıkar ve "Otobüsler gitmeli,"der. Nasıl bir andır ki bu-o otobüsün içinde gidebildiğimi hayal edebiliyorum.Uçak çok çabuk; onla olmaz. Tren çok romantik; asla gerçek olmaz. Giden bir otobüs... Gitmeye "kalkmış" bir otobüs... hayatımıza en yakın olan... ve hazıra konmuş; giden otobüsün içinde kendini hayal edebildiği için sevinen kaçak yolcu ben. Ve öyle bir yolcu ki "giderken" aslında kendini "geliyor" sanan ben. Gelmeye uyuyan ben. Otobüste uyumak güzeldir. Hep geldik mi (?) hissini taşırsınız. Hııı geldik mi? Sağol Cem. Geldik mi Cem?

14 yorum:

cem dedi ki...

tebdil_i mekanda ferahlık varmış ya ( sezen aksu aksini iddia etse de..)ondandır herkesin gitmek istemesi. hep derler ya giden mi üzülür kalan mı? gidendir bence bunun cevabı, yeniye gider çünkü kalansa bir eksikle aynı hayatına devam eder. bir eksikle...

biz ulaşamayız istediğimiz yere,o yüzden mola verdik diyelim, gelmedik, maalesef...

Karōshi dedi ki...

Molada içilen çaylar geldi aklıma. Gelmekten bazen, daha iyi yansır bünyeye. Hele bir de yağmur varsa.. Mola yeniden yola çıkılacağını anlatır ya hani.. ben o duyguyla umut bağladım hayata:)

cem dedi ki...

e umut varsa gerisi hikaye, böyle devam..:))

bak ben cem oldum..:)

cem dedi ki...

ne olmuş bana yaa

tövbe estağfurullah, böyle bir garip bir şey olmuş..

ne olmuş

cem olmuş..:)

(çok kötüyüm yaa)

Karōshi dedi ki...

Evet dün akşam Cem oluşunu müjdelemişim ben:) Bir müjde olarak alman lazım.. kötü olma hem.. ben de kötüyüm bu sabah:)

Kızıl dedi ki...

Kötü olmayın be
asabimi bozmayın.

Karōshi dedi ki...

Canım eğer ben bugün kötü olmazsam, sana geliyor olmamın bir anlamı kalmaz biliyorsun. Sarıp sarmalaman lazım-ki aramızdaki hukuk bozulmasın.
P.S. Pişti mi tavuk? :P

Cem;
Pandora'ya gelsen sen de... o muhteşem tavuk yapar:)

Kızıl dedi ki...

Tamam. O halde efkar da, darlık da serbest. Sarıp sarmalayacağım seni canım dostum.

Et mi balık mı tavuk mu dedim ama tavuk da kaldım. Bozmayacagim klasiği. Tavuk akşam pisecek fırında. Z. Yağlı pişti ve de akşam üzerine dondurmayı doseyip yiyeceğimiz tatlımız. Bakalım beğenecek misin? Bu ara aile ve akrabalarımızin favorisi oldu bu tatlı.

Çok mutlu ve heyecanlıyım. Seni seviyorum..

Ve.. Gel Cem.. Gel..

Karōshi dedi ki...

Fazla efkarlanamayız ama.. yarın büyük bir toplantı var:) Gerçi uyumak serbest:) arkalarda oturur uyurum.. tavuk muuuu? ben çok özledim tavuğu:P Tatlıya gelince... bakarız tadına.. benim tatlı düşkünlüğüm yoktur ama yerim.. akşama az kaldı... heyecan dorukta... bu arada... gelir gelmez duşa girmem lazım.. sabah kalkamadım; duş alamadım.

cem dedi ki...

ben istanbul' a 7-8 saaat kadar uzağım gerçi ama. siz tavuğu kargoyla gönderseniz..:)

cem dedi ki...

yav ben çok kötüyüm derken, yaptığım esprden dolayı bunu söylemiştim...:)

genel ruh halim olağan yani, ne çok iyi ne kötü orta karar her zamanki gibi..:)

Karōshi dedi ki...

tek kötü benmişim meğer:( tavuk da diğer yemekler de çok güzel olmuştu.. kaçırdın:)

Unknown dedi ki...

Çok da çift taraflı aslında... Her gitmek, bir gelmek değil mi esasen?

Karōshi dedi ki...

Her gitmek de bir gelmek, evet.. ya da hepsi yanıltıcı, ne gidiyoruz ne geliyoruz.. sadece kalıyoruz aynı yerde, aynı şeyleri tekrarladığımız için sevgili Deniz Bilgen Çakır..