16 Kasım 2012 Cuma

Sürmesinin İzi Adamın: "Öptü ve öldüm."



"Ölürdüm."
"Öpmeseydim bu dudakları bu akşam ölürdüm."

"Öptü ve öldüm."

Yatak, sol yandan duvara cepheli. Adam üstünde uzanmış, sağ kolu yastığa yan düşmüş başını destekliyor. Yatağın özgür diğer yanına bakıyor gözleri. Dudakları gülümsüyor. Odanın ortasında bir telaştır gidiyor. Telaşına gülümsüyor adam o kadının. Kadının ayakları çok rahatmış "imajı" vermek çabasında; geziniyorlar yatak ve pencere arasında. Elinde bira şişesi. Çabucak boşalıyor. İçindeki değişse de bir bira şişesi hep elinde. Biri bitince diğerine geçiyor. Aklında arada bir gelip giden: "Çok mu içtim.. içiyorum?"

"Çok mu içtim... içiyorum?"
"Çok mu içtim.. içiyorum?"
"Çok mu içtim.. içiyorum?"
"Çok mu...."

"Haydi gel, artık..."
Yumuşacık sesi adamın.
"Haydi..."

Kalın gülümseyen dudaklarından çıkan ilk çağrı, kalın dudaklarındaki utangaçlığı saklayan kendi "acemi-şuh" gülümsemesine çarpıyor. Siyah eteği ve "herzaman" içinde kendini istenilir hissettiği bluzu. Siyah bluzu. Bluzun orta yerinde çatalı. Siyah asker botları. Çıkarılmadan bedeniyle birlikte yatağa uzanıyorlar. Adamın yanına. Beyaz yastık, siyaha bulanıyor. Artık başı yastığa düşmüş adamın. Aynı yastığa başını yatırıyor kadın.

Şimdi gözler. Sürmeli. Doğuştan sürmeli gözleri adamın içine giriyor kadının. Orda kalıyor sürmesi adamın. İçine sürülü. Uzun zaman. Gitmeler, gelmeler. Sessizlik. Sesler. İz. Boynundan dökülen dokunuşlar. Sahiplenici. Şefkatli. Bazen sahiplenici. Bazen şefkatli. Gitmeler. Gelmeler. İçinde kalan sürmesi adamın. Sesler...

"Öpmeseydim bu dudakları bu akşam.. Ölürdüüüüüüm..." Dokunuşu dudaklarının, derinleştiriyor içindeki sürmenin izini.
Boynundan dökülen dokunuşlar. Boynundan dökülen dokunuşlar, göğüslerinde ... duraksıyor. Sessizlik.. Sesler.. Sahiplenici. Şefkatli.. Gitmeler ve gelmeler.

İçinde kalıyor adamın sürmesi. Delip geçiyor duvarını. Kale yıkılıyor.

"Öpmeseydim bu dudakları bu akşam.. Ölürdüüüüüüm... "

Darmadağın kadın. Adam öpüyor ve kadın ölüyor.

Bir arkadaşım hatırlattı, eski yazılardan.. 

8 yorum:

Onur Diribaş dedi ki...

Sanırım daha önceden de okumuştum bunu. Gerçekten çok etkileyici... Yine yazsan ya böyle yazılar?

Karōshi dedi ki...

Başka yerde yazmıştım ama kırpılmışını okumuştunuz burda da.. tekrarlar bazen iyidir, o anlardandı bu da. Yazmayı özledim ben zaten. Ama özledim diye de yazılmıyor ki.

Avram dedi ki...

Kırpılmışı mı bu?! İÇine Marquerita Duras mı kaçtı?:P

Karōshi dedi ki...

Duras kaçmıştır belki bir yerlerde bir yerime ama ben bilmezken kendimi.. olmuştur olduysa. Sarhoştum hatırlamıyorum vari yanıt oldu sanırım:)Kırpılmıştım hatırlamıyorum Avram:)

sanırım bu daha iyi oldu. Kırpılmış.

Avram dedi ki...

Duras iyidir; Miller da öyle. Arada kırpılmak da, rüyalardan nefes nefese uyanmak da.:)

Karōshi dedi ki...

sen rüyalardan uyanabiliyor musun ki..ben az hatırlıyorum rüyalarımı.. nefes nefes uyanmak o yüzden rüyadan epey bir değere sahip benim cephemde.

cem dedi ki...

gidiş gelişleri bol bi yazı olmuş ki olalı çok olmuş, okumuştuk bunu değil mi?

Karōshi dedi ki...

Evet: Hem olalı çok oldu hem de okumuştunuz..