28 Eylül 2012 Cuma

Söz Hakkı Mutluluğun../Çatıda

Bu akşam hepimiz çatıdayız. Hepimiz, anne ve baba, anne ve kız çocuk. Bir bakışla böyleyse, diğer bakışla: İki sevgili, ben ve Suzi. Evimiz dandini ama "hepiciğimiz" çatıdayız. Benden sonra babam da çatı katındaki odalardan birini kendine mekan edindi geçen sene. "Köşesine çekilme" halinde olanlarımız çatıya çıkıyor. Bir gün gelecek gerçekten yükselip çatıya "çıkacağız" belki de. Dertler aynı dertler ama onlarla baş etmek konusunda epey ilerledik-ilerlemiş olabiliriz-ki şu an iki sevgili koyun koyuna, arada birbirleriyle flört ederek, uzanmış yatıyorlar. Ben ve Suzi'ye düşen de güzel gözlerle onları izlemek. Suzi anneannesi ve dedesini izliyor, bense, kırkbeş yıla yaklaşmış bir beraberliği. Şaşkınlıkla ama şaşkınlığı bir çırpıda es geçen, "mutluluk mümkün" düşüncesine sarılmaya çalışarak.. izliyorum. Aklım ise düzeltmede: "Mutluluğun kaynağı tek değildir." Anne-babasının bu akşamki mutluluklarına istediği gibi bir coşkuyla tanıklık eden ise sadece ruhum. Son noktayı koyuyor-bu akşamın getirdiği o noktayı-ruhum, duygulu yanım: "Böylesi mutluluklar 'da' mümkün." Babamın üzerinde bir atlet var, anneminkinde ise beyaz bir sütyen:) Sere serpe yatıyorlar, çatıda. Öpüşsünler istiyorum. Odadan çıkıyorum. Yazıya "son" diyorum. Sessizlik, mutluluğa söz hakkı tanır, tanısın. Çatıda.

16 yorum:

İDEA dedi ki...

Hıımmm nasıl da iç geçirdim şimdi bak. Ve kendi anne-babam geldi aklıma birden. Nasıl yapıyorlar da bunca yıla,bunca yaşananlara rağmen mutlu kalmayı başarabiliyorlar bilemiyorum. Bildiğim tek şey onları ''ayrı'' düşünemiyorum.
Mutlulukları daim olsun karöshim. Ve biraz da bizelere bulaşsın istiyorum kıyısından köşesinden.

Kızıl dedi ki...

Hatice teyzemin yüz ifadesini görür gibiyim.. "deli bu bizim kız" demesini de duyar gibiyim.. belki süyteninin rengini yazdın diye kızabilir ama okuyunca bol bol gülecektir de en doğal haliyle.. bir de.. öpüşsünler istiyorum ben de. hatta dur ben de öpüşeyim.. yanımda uyuyan kocamı bir öpeyim de devam edeyim yorumuma..

******


öz yazılarından olmuş Karoshi'm.. konuyu sabit tutan yazılarından olmuş.

mutluluk çatınızın daimi duygusu olsun arkadaşım..

sağlığına..

Kızıl dedi ki...

süyten değil.. sütyen olacağğğdıııı.. hay allah..

cem dedi ki...

çatının dili olsa demediğin kalmış beeeeeeeee....

evin büyüklerinin özel hayatları ifşa edilmez, cık cık cık...

yav karöshi harbiden böyle uzun yıllar sürecek bi aşk çalar mı kapıyı, uğrar mı bize?

pandora bilmez sana sorayım dedim..:) illa ona da bulaşacağım, rahat edemiyorum..

Balthus dedi ki...

hayat işte...ve mutluluk dediğin bir kibrit çöpü yakımı kadar.

Kızıl dedi ki...

İşin gücün benle uğraşmak Cem.. Derdin ne? Ne istiyorsun benden? Evliyim ben ve çoook da yakışıklı kocam var beniiiim :)) Hahahaha

Vazgeç bu sevdadan :)

cem dedi ki...

karöshi hadi pandora' ya cevap yazmadın önemli değil de benim yorumuma neden cevap yok, hımm neden?

enişteme selamlar pandora, vazgeçmem ondan :)))))

Karōshi dedi ki...

İdea, bu aralar ben de annemle babama takmış durumdayım.. baktıkça onlara gözlerim doluyor. sanki hiç kıymet bilmemişim de şimdi dank etmiş gibi hissediyorum.. hepimizin mutluluğu daim olsun canım..

Pandora, annemin deliyim:) Suzan da benim delim.. jenerasyon boyu delilik.. :)

Hem Cem hem Pandora, siz şimdi günlerdir yazıyorsunuz da ben yayınlayıp çıkıp gidiyorum.. ya.. bildiğiniz gibi evde bağlantı sorunum var... yoksa sizi kapıştırmakta bu kadar geç kalmazdım.. Bugün de derse girme stresim vardı malum.. sanki ilk kez derse giriyorum gibi titredim.. ne alem biri oldum ben son zamanlarda off... Aşk meselesine genel olarak yanıt vereyim.. benim aşk dediğime sen/siz, senin/sizin aşk dediğinize ben aşk demem belki de.. kendi kendimize uyduruyoruz kendimiz inanıyoruz.. diğer şahsın da etkisi yok mu? var elbet ama uzun yılla sürecek olandansa, hiç bitmeyecek olan için dua edelim biz.. onca yıldan sonra bitmesin.. madem dualarla can bulacak bu aşk dediğimiz.. bari bitmeyen olsun:P

Birbirinize yazdıklarınız tasvip ediyorum.. aferin kapışın böyle bana keyif veriyor:))))))

Levent;
Kibrit çöpü yakımı kadar olan mutluluklar en değerlileri mi acaba? Kısa oldukları için en çok onları büyütüyoruz içimizde??? Ben çözemiyorum hiçbir şeyi "artık". Çözülmesi de şart değildir gerçi:)

Kızıl dedi ki...

ahahahahaah

bu nasıl bir enişte kayınço ilişkisidir anlamadım :) eniştene laf yok, vaz geçmezsin ondan :))

lan ben mi vazgeçsem napsam? anlamadım şimdi :) ahahahahahahaah

Karōshi dedi ki...

Düzeltme de yapıcam şimdi uff.. yapmıcam bana ne bu kez de.. gördüğüm üç hata var şimdilik ama düzeltmicem!! derse giriyorum gene.. okuyana: hoşçakal şimdilik:)

Kızıl dedi ki...

ve yine Cem...

bak benle açık konuş.. neyse sıkıntın bileyim :)) zaten bir derdin var benle biliyorum da işte yorumlamak istemiyorum kafama göre :))

eşşek Cem.. muahhh

Kızıl dedi ki...

ben de gördüm ama düzeltme işin var.. boşver :)

Karōshi dedi ki...

N'oluyor yahu? Daha ilk yorumlarınıza yanıt yazdım.. gene yayınla beni diye bağıran iki yorum geldi.. yetişemiyorum size puu size:P

Karōshi dedi ki...

bence yazılar haricinde artık düzeltme yapmayalım.. zaten yorumlar konuşur gibi yazılıyor.. yani ben annemin deliyim:) (biri buydu) .. öperim ve kaçarım blogtan!!

cem dedi ki...

ya dua edin acayip yoğunum. en çok sen dua et pandora da sen ve dua...

neyse, böyle bi enişte kayınço ilişkisi bu. enişteme laf yok. ayrıca sen de vazgeçme bi enişte herkese yetebilir kanımca :)

Kızıl dedi ki...

Cemmmmmm ben ne kocama meraklı olanlara çelme takıp düşürdüm haberin var mı senin? hem ben vazgeçsem enişten vazgeçmez benden :))

enişte konusuna bak ne hale geldi yaaa. ahahahahah